Fakültemizde Kardeş Gönüllüler Topluluğu öncülüğünde 28 Şubat ve dönemi ele alındı. "28 Şubat Dönemi'nin Tanıkları Konuşuyor" başlıklı panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. İsmail Sağlam yaptı. 28 Şubat döneminde Bursa Yeşil Kız İmam-Hatip Lisesi'nde idareci olarak görev yapan Gülten Aktaş, o dönemde aynı lisede öğrenci olan Gülsüm Süslü, 28 şubat mağduru asker ailesine mensup Sümeyye Dalgıç ve 28 Şubat platformu başkanı Arif Çelenk konuşmacı olarak katıldı.

Programın açılış konuşmasını dekan yardımcımız Prof. Dr. Abdullah Karahan yaptı. Karahan konuşmasında "Tarih geride kaldı. Bugün yapmamız gereken bu durumlara niye düştüğümüzü düşünüp bu günlerin geri gelmemesi için ders çıkarmamızdır. Şu anda içinde bulunduğumuz durum, sahip olduğumuz imkanların ne anlam ifade ettiğini düşünmek, bu imkanların yeterince değerlendirilip değerlendirilmediğinin muhasebesini yapmak için bir fırsattır" dedi.

İlk olarak söz alan İsmail sağlam slayt sunumu üzerinden adım adım, isim isim 28 Şubat süreci anlattı. Verdiği bilgilerim tamamının açık erişim olduğunu, bir çoğunun mahkeme kayıtlarında bulunduğunu söyledi.

Ardından söz alan Gülten Aktaş o dönemde hem öğretmen hem idareci hem de evladı imam-hatip lisesinde okuyan bir anne olduğunu söyledi. Bugün izlediğimizde inanmakta zorlandığımız görüntüleri o gün bizzat yaşadıklarını anlattı. Sırf kendisi veya eşi baş örtülü olduğu için emekliliğine az bir zaman kalmış memurlara hiçbir itiraz hakkı tanımadan, tazminat ödemeden  ihraç edildiklerine şahit olduklarını aktardı.

28 şubat döneminde lise öğrencisi olan Gülsüm Süslü ise daha çocuk sayılabilecek yaşlarda anayasal suç işlemiş gibi muamele gördüklerini, masumane bir şekilde okullarına gidip gelen çocuklarken 3. sınıf insan muamelesi gördüklerini söyledi. Gördükleri muameleler karşısında daha lise çağındayken anayasa maddelerini ezberlemek zorunda kaldıklarını anlattı. O dönemde insanların olaylara medyanın yansıttığı kadarıyla hakim olduklarını, medyanın ise darbecilerin yönetiminde olduğunu vurguladı. Maruz kaldıkları durumun suç olmadığını sokak sokak gezerek insanlara anlattıklarını dile getirdi.

Bir diğer konuşmacı Sumeyye Dalgıç ise asker çocuğu olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Dindar bir aileye mensup olduğunu söyleyen Dalgıç 28 Şubat'ın ayak seslerini kendileri çok önceden hissettiklerini söyledi. Askeri personel olan babasının sık sık Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna tayini çıkarıldığını, o dönemde dindar kimliğiyle bilinen veya eşi baş örtülü olan birçok askeri personelin bu şekilde mobbinge maruz kaldığını söyledi.

Son olarak 28 Şubat Platformu Başkanı Arif Çelenk söz aldı. Kendisinin de o dönemde orduyla ilişkisi kesilen bir asker olduğunu söyleyen Çelenk bir daha bu zulümlerin yaşanmaması için gençlere büyük görevler düştüğünü söyledi. Bugün her ne kadar 28 Şubat zihniyetini silmek adına büyük mesafe kat edilse de gaflete düştüğümüz anda o günlerin geri geleceğini unutmamamız gerektiğini vurguladı.

Programın sonunda konusmacılara hediyeler ve katılım belgeleri takdim edildi. Ardından konuşmacılar ve öğrenciler İbnü'l-Cezeri salonunun önüne kurulan "Manşetlerle 28 Şubat" sergisini ziyaret ettiler.